20 yıl önce babaları tarafından terk edilen kız kardeşler, babalarının huzurevi masraflarını ödemek zorunda kaldı
Isparta’da kız kardeşler F. ve Ş., babaları Mustafa S. tarafından şimdi 4 ve 8 yaşındayken terk edildi. Kardeşler, Çocuk Esirgeme Kurumu’na alındı. Annesiz-babasız esirgeme yurdunda büyüyen kız kardeşler, burada eğitimlerini tamamladı.
Kızlarını küçük yaşta terk eden baba Mustafa S. ise yıllar sonra kimsesiz ve fakir kaldı. Diğerinin yardımına muhtaç bir formda yaşayan Mustafa S., Aile ve Toplumsal Siyasetler Bakanlığı’na bağlı Eğirdir Huzurevi’nde kalmaya başladı. Lakin hiçbir geliri olmayan baba Mustafa S., aylık 9 bin 230 lira olan huzurevinin fiyatını ödeyemedi.
MASRAFLAR KIZLARDAN İSTENDİ
Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı, Mustafa S.’nin kaldığı müddet içerisindeki huzurevi borcunu, terk ettiği kızları F. ve Ş.’nin ödemesini istedi. Kız kardeşler aleyhine babalarının borcunu ödemeleri için Isparta 2’nci Aile Mahkemesi’nde ‘yardım nafakası’ davası açan Bakanlık, “Yoksulluğa düşen kişinin fiyatının, üstsoyu ve altsoyu ile kan bağı olan mirasçılarından istenebileceği, nafaka verme yükümlülüğünde mirasçılıktaki sıra göz önüne alınarak kurumların yaptıkları masrafları nafaka yükümlüsü kişinin vermesi gerektiği” tezinde bulundu.
YOKSULLUK NAFAKASI BAĞLANDI
Hürriyet’ten Fevzi Kızılkoyun’un haberine nazaran, mahkeme de Aile ve Toplumsal Siyasetler Bakanlığı’nı haklı bularak Mustafa S.’nin masraflarının birinci derecede akrabalık bağı olan kızlarından istenmesine hükmetti. Kızların babaları Mustafa S.’nin huzurevi fiyatını ödemesi kararını veren mahkeme kararında şunları tabir etti:
“Mustafa S. hala bakıma muhtaç ve huzurevinde kalıyor. F. ve Ş. her ne kadar küçüklük devirlerinde kendileriyle babalarının ilgilenmediğini, yurtta büyüyüp meslek sahibi olduklarını savunsalar da bu durum direkt nafaka yükümlülüğünü ortadan kaldırmıyor. Bu doğrultuda ekonomik ve toplumsal durumları göz önüne alındığında F. ve Ş.’nin babaları Mustafa S.’nin aylık 9 bin 230 lira olan huzurevi fiyatını yardım nafakası olarak ödemesine hükmedilmiştir.”
‘O BİZİ TERK ETTİ’
Kız kardeşler F. ve Ş. ise “Babalık yalnızca kâğıt üzerinde olmuyor, bizi çocukken terk etti” diyerek mahkemenin kararına karşı itirazda bulundu. Kızlardan F., mahkemeye verdiği savunmasında “Babam, beni ve ablamı küçük yaşta Çocuk Esirgeme Kurumu’na bırakarak terk etti. Hiçbir gün arayıp sormadı. Yaşıyor muyuz, yaşamıyor muyuz diye merak etmedi. Özel günlerimizde gelmedi, bir defa olsun telefonla bile aramadı. Yetiştirme yurdunda büyüdük.
NE SEVGİ NE ŞEFKAT GÖRDÜK
Baba sevgisi, baba şefkatini görmedik. Artık baba olarak çocuklarına karşı almadığı sorumluluğu bize yüklüyorlar” dedi. Kızlardan Ş. ise “Babam ile bizim kusurumuz olmaksızın aile bağlarımız ortadan kalktı. Kendisi bu bağı kopardı. Sorumluluklarını yerine getirmeyerek çocuk yaşta bizi terk etti. Babam için bizden yardım nafakası alınması hakkaniyete ve hukuka terstir. Vicdanen de kabul edilecek bir durum değil” sözlerini kullandı. Kardeşler, artık kararı bir üst mahkemeye taşımaya hazırlanıyor.
YARDIM NAFAKASI NEDİR
Yardım nafakası, yakın hısımlar (soydan gelen bağ) ortasında ekonomik olarak güçsüz durumda olan şahıslara, maddi durumu daha uygun olan şahıslar tarafından yapılan tertipli ödemelerdir. Bu nafaka çeşidi, Türk Uygar Kanunu’nun 364. unsuru kapsamında düzenlenmiştir ve aile içi dayanışma unsuruna dayanır. Hısımlık, ortak soydan gelen bireyler ortasındaki bağdır. Anne, baba, çocuklar 1. dereceden, kardeşler 2 dereceden, amca, dayı, hala 3. dereceden kan hısmı sayılır.
patronlardunyasi.com
