Japon teknoloji devi Cyberdyne’in kurucusu Prof. Yoshiyuki hastalara umut olan robot teknolojisini Türkiye’ye taşıdı

Omurga yaralanmaları, serebral palsi, inme, MS ve öbür nöromüsküler hastalıklar; konuşmayı, yürümeyi, kısaca bedendeki en temel işlevleri engelliyor, ömür uzunluğu sürüyor, kişinin yalnızca kendisini değil tüm ailesini etkiliyor. Tüm dünyada binlerce kişi bu hastalıklara deva bulunmasını bekliyor. Tıp teknolojisi ise bu hastalıkların tedavisi için büyük bir gayret içinde. CYBERDYNE Inc.’in kurucusu Japon Akademisyen Prof.Dr. Yoshiyuki Sankai tarafından geliştirilen ve FDA tarafından onaylanan HAL (Hybrid Assitive Limb) de bu uğraşın eseri.

Sankai’nin geliştirdiği Bu teknoloji, tedavisi sıkıntı görülen 25 farklı, nörolojik ve kas-iskelet sistemi bozukluklarının tedavisinde geniş çaplı kullanılıyor. HAL, kullanıcının beden fonksiyonlarını destekleyen, cyborg tipi robot dış iskeleti olarak biliniyor. Giyilebilir robot, hastanın beyninden gelen sinyalleri okuyor, hareket edeceğini algılayarak kaslara dayanak sağlıyor. Bu teknoloji, fizikî zorluklar yaşayan bireylerin tedavi süreçlerini hızlandırarak hudut sistemlerini yine eğitiyor. HAL’in çocuklarda ve erişkinlerde kullanılabilen iki versiyonu bulunuyor. Türkiye’de şu anda özel iki hastane 40 robot kullanılıyor ve bunların 4’ü çocuklar, 36’sı ise erişkinlerin hizmetine sunulmuş durumda.

TÜRKİYE GİYİLEBİLİR ROBOT TEKNOLOJİSİNDE BÖLGESEL EĞİTİM MERKEZİ OLACAK

İstanbul’da bu teknolojinin mucidi, Prof. Yoshiyuki Sankai ve Diagenics Arge ve Berton Robotik Yönetim Kurulu Lider Vekili Gülnihal Sezer düzenlenen basın toplantısında konuştu.

Toplantıda HAL teknoloji hakkında açıklamada bulunan Prof. Dr. Sankai, “HAL teknolojisi, beyin hudut sinyallerini kullanmaktadır. İnsan bazen hareket etme isteği duyar, bu durumda beyin niyet sinyalleri üretir. Bu niyet sinyalleri, omurilik, motor hudut ve kaslara, akabinde kalbe iletilir. İnsan hareket etmek istediğinde bu sistem çalışmaya başlar ve tıpkı anda içsel insan duyusal sinyalleri, insan ile robot ortasındaki geri besleme döngülerini kurmak için beyne geri iletilecektir.” diye konuştu.

Prof. Dr. Sankai, HAL teknolojisinin çeşitli hastalıklarda kullanım alanlarını genişletme maksatlarından bahsederek, “Dünyada spinal müsküler atrofi (SMA), ALS ve kas distrofisi üzere hastalıkların tedavi metotları yok. Fakat HAL teknolojisi bu üzere ilerleyici nöromüsküler hastalıklarda kullanımda. Bunun yanı sıra omurilik yaralanması ve inme üzere durumlarda da kullanılıyor. Bir sonraki gayemiz ise Parkinson hastalığı.” dedi.

Çocukluk hayalinin insanlara her yaşta yardımcı olabilecek bir teknoloji geliştirmek olduğunu söyleyen Prof. Dr. Sankai, HAL teknolojisinin gençler, yaşlılar ve uzun çalışma saatlerine maruz kalan bireyler için sunduğu yararlardan da bahsetti. Sankai, “Bu teknoloji gençlerde olduğu kadar yaşlılarda da tesirlidir. Bilhassa uzun çalışma hayatı olan bireylerde bel ağrısı ve fıtık üzere ömür uzunluğu sürebilecek rahatsızlıkları önlemeye yardımcı olabiliyor. Günlük hayatta da büyük takviye sunuyor; örneğin meskende yaşlı bakımı yapanlar ya da fizikî yük taşıyan bayanlar için bel yükünü hafifletiyor” dedi.

Prof. Dr. Sankai, HAL teknolojisinin küresel olarak da geniş bir alanda benimsendiğini vurgulayarak, “Bugüne kadar 20 ülkede tıbbi aygıt olarak kullanım müsaadesi aldı ve yeni bir tedavi sistemi olarak kabul ediliyor. Almanya ve Malezya gibi ülkelerle iş birliği yapıyoruz; Malezya’da 15,6 hektarlık bir Cybernicx merkezi kuruluyor ve yılsonunda tamamlanması planlanıyor. Bu merkezden öbür iki tane daha açılacak. Tayvan ve Amerika’da da kullanımda, ve beşerler büyük bir ilgiyle karşılıyor” diye konuştu.

Sankai kelamlarını şöyle sürdürdü:

“Türkiye’nin genç nüfus yapısı ve güçlü altyapısına dikkat çeken Prof. Sankai, Türkiye ile kurulan paydaşlığın bu nedenle çok bedelli olduğunu belirterek şu sözleri söyledi: “Türkiye genç ve güçlü bir ülke. Farklı kültürlerin bir ortada bulunduğu bir coğrafya ve bu çok değerli. Şu anda mevcut jenerasyon ve bir sonraki kuşak için güncellenmiş versiyonları Türkiye’de geliştiriyoruz. Türkiye’deki takımlarla zati kusursuz bir bağlantıya sahibiz ve bu alakaları genişleterek Türkiye üzerinden öbür ülkelere bu teknolojileri dağıtmayı amaçlıyoruz.”

HAL, FİKİR GÜCÜ İLE HAREKET EDİYOR

Diagenics Ar-Ge ve Berton Robotik Yönetim Kurulu Lider Vekili Gülnihal Sezer, Türkiye’nin giyilebilir robot teknolojisi konusundaki potansiyelini anlattı. Bu teknolojiyi bir ‘Cyborg’ olarak tanımlayan Sezer, robot olmadığını ve insanın niyet gücü ile hareket ettiğini belirtti. Sezer şöyle konuştu:

“Bu bir cyborg, robot değil. Düşündüğünüz anda sizinle birlikte hareket edebiliyor. Bedeninize giydirildiğinde hudut sistemlerinizi harekete geçiriyor. Dünyada FDA onayını yaklaşık 25 hastalık için aldı ve şu an Türkiye’de iki özel hastanede hizmet veriyor. Maksadımız, bu projeyi Türkiye merkezli olarak Japonya ile geniş kitlelere ulaştırmak.”

Türkiye’nin genç nüfusunu eğitme ve istihdam sağlama gayesi ile hareket ettiklerini vurgulayan Sezer, “Bu teknolojiyi genç nüfusumuza öğretip, eğitmen olmalarını istiyoruz. İtalya ile memleketler arası sertifikalı bir eğitim muahedesi yaptık. Hedefimiz Türkiye’yi hem üretimde, hem ticarette, hem de akademide merkez üs olarak konumlandırmak” dedi.

Diagenics Arge ve Berton Robotik Yönetim Kurulu Lider Vekili Gülnihal Sezer, Türkiye’nin bu iş birliğindeki rolüne vurgu yaptı ve duyduğu gururu şu sözlerle lisana getirdi:

“Türkiye için kıymetli olduğunu düşünüyorum. Bu türlü bir teknolojiyi kendi ülkemize getirdiğimiz için gurur duyuyorum. Diagenics Arge ve Berton Küme olarak bu seyahate 5 yıl evvel başladık. Türkiye’nin, teknoloji, akademi ve bilimsel tarafta bir merkez üssü olmasını hedefledik ve bugün, açılışını ve panelini gerçekleştirdik. Türkiye’nin yaklaşık 36 tane robotu var, bunların 4 tanesi ise dünyada birinci kez çocuk robotu olarak Türkiye’de, Japonya’dan sonra devrede. Sıhhat turizminde de Türkiye çok güçlü bir ülke. Neden çocuklar konusunda da bir merkez üs olmasın dedik. Bu teknolojiyi yalnızca sıhhat alanında değil, daha geniş kapsamlı bir inovasyon sürecinin modülü olarak düşünüyoruz.”

Sezer, Cyberdyne ile yürütülen çalışmaların tarihi kökenlerinden de bahsederek, Japonya ve İtalya üzere ülkelerin projeye dahil olduğunu söyledi. İtalya’nın değerli üniversiteleri olan La Sapienza ve Politecnico di Milano ile yapılan iş birliklerinin yanı sıra, Türkiye’ye yeni bir milletlerarası telematik üniversitenin de giriş yaptığını açıkladı. Bu üniversitenin Türkiye’de gerçekleştireceği akademik çalışmaların, memleketler arası sertifikasyon sürecine taşınacağını belirten Sezer: “Dünyanın dört bir yanından, birçok bölümden insan Cybernix ve Cyberdyne tecrübesine ulaşabilecek. Gençlerimizi, yeni kuşakları bu proje ile daha donanımlı hale getireceğiz.” dedi.

Prof. Dr. Sankai’nin ana konuşmacı olarak HAL teknolojisinin nörorehabilitasyonda sunduğu tahlilleri tanıttığı ‘Cybernicx Future: Geleceğe Adım’ panelinde HAL robotunun pratik işleyişi de uygulamalı olarak iştirakçilere gösterildi.

patronlalrdunyasi.com