Savunma

NATO Genel Sekreteri Mark Rutte, “Türk savunma endüstrisinin temeli çok güçlü, yüzlerce şirket inovasyon için çalışıyor.” dedi.

TUSAŞ Genel Müdürü Mehmet Demiroğlu, bu yıl ihracatını yüzde 50 artırmayı hedefleyen şirketin odağına Avrupa ve Amerika’yı aldığını söyledi. Demiroğlu, Trump’ın göçmenlere yönelik kararlarıyla sıkılaşan Meksika hududu için Aksungur İHA önerdiklerini belirtti. Demiroğlu, “İki gün havada kalabilen bu sistem tesirli tahlil olabilir” dedi.

Cumhurbaşkanlığı Savunma Sanayii Lideri Prof. Dr. Haluk Görgün, “2025 yılında da tekrar tıpkı süratle devam ettik. Birinci ayda şirketlerimiz 1 milyar doların biraz üzerinde kontrat imzaladı.” dedi.

Türkiye’nin son yıllarda kıymetli gelişme kaydettiği savunma sanayiinde ihracat atağı de sürüyor. 18 milyar dolardan fazla ciroya ulaşan ve 2024’ü 7,15 milyar dolarlık ihracatla 11’inci sıraya yerleşerek kapatan savunma sanayii, bu yıl için de 10 milyar doların üzerine bir ihracat hacmini hedefliyor. Özkaynaklar, iç tedarik ve ihracattın yanı sıra; bölüm Savunma Sanayii Destekleme Fonu’ndan da (SSDF) kaynak kullanıyor. 2024 içinde Fona ek gelir için bir teşebbüs yapıldı. Lakin kullanıma yönelik dizaynından kaynaklı olarak düzenleme pek de olumlu karşılanmadı.

Özbekistan, ANKA SİHA satın almak için TUSAŞ ile kontrat imzaladı. Teslimatların yakın tarihte başlaması planlanıyor.

7 milyar doları aşan ihracatıyla dünyanın farklı coğrafyalarına ulaşan Türk savunma endüstrisinin beğenilen pazarı Latin Amerika oluyor. Brezilya Ordusu, Canik’in ağır makineli tüfeğinden sipariş ederken, Şili ise tank modernizasyonunu Aselsan’la yürütüyor.

Türkiye’nin savunma sanayiinde yerlileşme stratejisi donanmada da tesirini daha güçlü biçimde göstermeye başladı.  Bu gelişmeyi bölge denizlerindeki güç savaşında bir el yükseltme olarak tanımlayan Bloomberg, tahlilinde Türkiye’nin savunma endüstrisindeki yerlilik çalışmalarının ve bu çalışmaların stratejik değerinin altını çizdi. 

Sözcü gazetesi ve SZC televizyonu sahibi iş insanı Burak Akbay hakkında yakalama kararı verildi. Yakalama kararı, hakkında açılan davanın duruşmalarına katılmaması gerekçesiyle çıkarıldı. 

İtalyan bakan Adolfo Urso, Baykar’ın Piaggio’yu aldıktan sonra bir öbür savunma devi Leonardo ile güçlerini birleştirebileceğini söz etmesi bence dünün en kıymetli haberlerinden biriydi. İsmini Leonardo Da Vinci’den alan şirketin en büyük hissedarının İtalyan devletinin olması, sanırım bu Baykar ve Leonardo’nun güçlerini birleştirmesini daha da anlamlandırıyordu.