Beyoğlu’ndaki İtalyan lokantası Pizzeria Pera’nin işletmecisi Serdar Arslan: Şu anda sadece A Plus restoranlar ve sokak lezzetleri iş yapıyor

Özlem ERMİŞ BEYHAN
Beyoğlu’nda 2. Derece sit alanı kabul edilen bir binanın alt katında 8 masalı bir İtalyan restoranı. İçeri girdiğinizde güney İtalya’da küçük bir bistro’ya girmiş üzere hissediyorsunuz. Taş duvarlar, müzik, ışık ve klasik bir şıklığı yansıtan masaları ile Pizzeria Pera, Beyoğlu’nun 11 yıldır birebir kişinin sahipliğinde hayatına devam edebilen az sayıda restoranından biri. Zira yeme içme bölümü için bilhassa güç bir devir geride kaldı. Pandemi, Beyoğlu’nda patlayan bombalar, yüksek enflasyonla uçan besin fiyatları…
PANDEMİDEN BİLE SIKINTI BİR YILDI
Pizzeria Pera’nın kurucusu ve sahibi, somelyer Serdar Arslan bu süreçte tutkuyla yaptıkları işlerini ayakta tutmak için daima gayret ettiklerini anlatıyor ve ekliyor: “Ama inanır mısınız bu geçtiğimiz son bir yıl, pandemiden bile zordu. 2025 daha da güç olacak. Masalarımız hala dolu lakin cirolar üçte teğe düştü. Evvelden başlangıç, ana yemek tatlı, içki söyleyenler artık ortaya birkaç tabak alıp paylaşıyor…”
Bu zorluk temel olarak bilhassa beyaz yakalıların alım gücündeki azalmadan kaynaklanıyor. Serdar Arslan, konuklarının Beyoğlu bölgesindeki konsolosluklarda çalışanlar, turistler ve beyaz yakalılar olduğunu belirtiyor. Aslında Pizzeria Pera’nın ününün lisandan lisana yayılmasını sağlayan da şahsen İtalyan konsolosluğunun bir çalışanı olmuş. Malum İtalyanlar yemekleri konusunda çok muhafazakar, gerçek bir İtalyan lezzeti buldular mı da hakkını veriyorlar.
GALATAPORT’A BİR GEMİ YANAŞTIĞINDA BAYRAM
Turistler de bölgedeki tüm restoranların en değerli konukları ortasında. Arslan, “Galataport’a bir gemi yanaştı mı Beyoğlu’nda bayram havası eser. Zira İstanbullu artık yalnızca Cuma ve Cumartesi akşamları dışarı çıkıyor. Hafta içi bölgedeki tüm restoranlar cruise yolcularının gelişini bekliyor” dedi.
BİLGİSAYAR MÜHENDİSLİĞİNDEN PİZZACILIĞA
Serdar Arslan aslında kendisi de eski bir beyaz yakalı. Bilgisayar mühendisi. ABD’ye yüksek lisans için gitmiş, sonrasında 11 yıl orada bilgisayar mühendisi olarak çalışmış. Akabinde Türkiye’ye geri dönerek, gönül verdiği gastronomi dünyasına Pizzeria Pera’yı kurarak girmiş. İtalya’da workshop’a katılmış, Güney İtalya’yı dolaşıp Türk beşerinin damak tadına en uygun pizzayı aramış:
“Romano pizzasında karar kıldım. Restoranımızdaki taş fırında en yeterli ve özgün materyallerle Romano pizzası yapıyoruz. Biz gerçek İtalyan lezzetlerini sunmayı hedefliyoruz. Kremalı makarna sunmayız örneğin. İtalyan mutfak kurallarına sadık kalmaya çaba ediyoruz.”
ÖZEL ETKİNLİKLER VE TADIM MENÜLERİ
Pera’nın İtalyan’ı olarak Pizzeria Pera 11’inci yılında tabiata daha saygılı bir restoran olmaya, mahallî üreticileri desteklemeye mevsime nazaran yenilediği menüsüyle devam ediyor. 11’inci yılında çok sevilen, artık bir Pera klasiği haline gelen pizzalarının yanı sıra İtalyan mutfağının sonlarına hürmet duruşu unsuruyla menüyü zenginleştiriyor. Makarnada bir İtalyan klasiği olan carbonara, hakikat materyallerin peşine düşülerek yepyeni reçetesiyle sunulurken, siyah sarımsak dokunuşuyla zenginleşen pancar carpaccio ile servis edilen burrata kış menüsünün favorilerinden.
Hafta sonları ise Pizzeria Pera en uygun malzemeyi bulunca ‘affetmiyor’, hazırladığı spesiyallerle konuklarını şaşırtıyor. Bisk sos üzerinde fırınlanmış İzmir’in maviliğinden gelen ahtapot, Trakya’dan toplanan porçini mantarın umami kattığı risotto hafta sonu karşınıza çıkabilecek spesiyallerden… Pizzeria Pera’nın kurucusu ve sahibi, somelyer Serdar Arslan’ın yemek ve şarap eşleştirmeleriyle düzenlenen tadım aktiflikleri yerin bir öteki yeniliği. Arslan, “Mevsimin imkanları doğrultusunda, spesiyaller ve düzenlediğimiz şarap tadım etkinliklerinde şaraplara uyumlu hazırladığımız menüler, konuklarımızın bilmediği bir tarafımızla tanışma imkanı sağlıyor” diyor.
FAHİŞ FİYAT TENKİTLERİNE KARŞI…
Serdar Arslan, toplumsal medyada süren restoranlarda fahiş artırım tenkitlerinin de çok haklı olmadığını söylüyor:
“Elbette bunu yapanlar da vardır ancak genelde yeme içme bölümü başta kiralar olmak üzere ağır bir maliyet yükü altında. Vergiler bilhassa alkollü içkilerde çok yüksek. Çalışanlarınızın maaşını sigortada tam gösteriyorsanız, verginizi tam ödüyorsanız maliyetleriniz katlanıyor. Toptan alımlarda yüzde 1 olan verginin satışta yüzde 10’a çıkması ile üzerimize yüklenen mahsuplaşma da belimizi büküyor. Restoranlarda fiyat artışlarının arkasında yatan sebeplerden biri de budur.”
patronlardunyasi.com
İlginizi Çekebilir:İstanbul Boğazı’nda gemi trafiği sis nedeniyle askıya alındı
share Paylaş facebook pinterest whatsapp x print

Benzer İçerikler

Toprak Razgatlıoğlu, Avustralya’da sezonun ilk yarışında ikincilik koltuğuna oturdu
Premier Lig ekibi Nottingham Forest, Barış Alper Yılmaz’ın peşini bırakmıyor
Ayakkabıcılardan ‘Hammadde ithalatında ilave vergi sıfırlansın’ çağrısı
Hindistan ile sınır gerilimi yaşayan Bangladeş Otokar’dan tank alacak
Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası aralık ayı Fiyat Gelişmeleri Raporu’nu yayımladı
İlaç devi Zentiva 5 milyar Euro’ya satılıyor
1Xbete giriş | © 2025 |

WhatsApp Toplu Mesaj Gönderme Botu + Google Maps Botu + WhatsApp Otomatik Cevap Botu grandpashabet betturkey betturkey matadorbet onwin norabahis ligobet hostes betnano bahis siteleri aresbet betgar betgar holiganbet