Mike Tramp’s White Lion konseri bugün İstanbul’da müzikseverlerle buluşacak
Tramp, rock müziğin ırk, inanç ya da din fark etmeksizin insanları bir ortaya getiren üniversal bir lisan olduğunu belirterek, “Bazen çok güçlü ve saldırgan bir müzik olmasına karşın, bu türlü bir müzikte bile huzur bulabilmemiz inanılmaz bir şey. Bu da her şeyin mümkün olduğunu gösteriyor. Türk rock müzik dinleyicilerinin, büyük ve coşkulu hayranlar olduğunu biliyorum ve bu tarihi kentte ve ülkede tekrar sahne almak benim için bir onur.” dedi.
“WHİTE LİON HAYATIN GERÇEKLİKLERİNİ YAPITLARINA KATIYOR”
Gençlik devirlerinde dünyanın daha uygun bir yer olacağına inandığını ve güçlü bildiriler veren müzikler yazdığını kaydeden Tramp, “When The Children Cry” ve “Little Fighter” müziklerini yazdığından beri dünyada savaşların eksik olmadığını söyledi.
Mike Tramp, White Lion’un hiçbir vakit yalnızca eğlenceyi temsil etmediğine dikkati çekerek, şunları kaydetti:
“White Lion’ın en büyük özelliği, bilhassa 1980’lerde her şeyin ‘Sonuna kadar eğlen’ olduğu bir devirde, hayatın gerçekliklerini yapıtlarına katmasıydı. Bugünden geriye baktığımda, o periyot stüdyoya girip bu iki albümü kaydettiğimizde olduğum şahıstan çok daha bilge biriyim artık. O vakitler her şeyi bildiğimi sanıyordum ancak aslında bilmiyordum. Bugün o müzikleri sahnede çaldığımda, bu müziklerin ne kadar güçlü olduklarını daha uygun anlıyorum. Vaktin testine dayanabildiler. Bazen bu müzikleri yazmış olmamı talihe bağlıyorum bazen de gerçek bir yetenek olarak görüyorum.”
“BİR ANDA HERKESİN KENDİ ÇIKARINI DÜŞÜNDÜĞÜ BİR ORTAM OLUŞTU”
İzleyici kitlelerinin bir kısmının kendi akranları olduğunu belirten Tramp, “1980’li yılların bir kesimi olan insanlara çalıyoruz. Bazen babalar çocuklarını getiriyor ve konser sonrası onlarla sohbet etmek enteresan oluyor.” diye konuştu.
Tramp, White Lion’un dağılmasının 1990’lı yılların değişen müzik ortamıyla alakalı olduğunu kaydederek, kelamlarını şöyle sürdürdü:
“Müzik ortamının değişmesinden kastım, plak şirketlerinin bir anda yeni yıldızlar peşine düşüp, kendilerini varlıklı etmiş eski yıldızları unutmasıydı. Birebir şey MTV için de geçerli. Biz kümeler adeta hazırlıksız yakalandık ve müziğimizi yeni 10 yıla nazaran değiştirmemiz gerektiğini düşünmedik bile. Tüm bu baskı ve baş karışıklığını ekleyince, zayıf düşen bir küme bulmak kolay olur. Bir anda herkesin kendi çıkarını düşündüğü bir ortam oluştu.”
İstanbul’da kendini çağdaş uygarlığın kurucu kentlerinden birinde hissettiğinin altını çizen Tramp, “Tarihi bilen biriyseniz, bu türlü hissedersiniz. O denli kıymetli bir tarihin yaşandığı bir yerde, artık antik binaların ortasında rock’n’roll çalmak… Gözlerinizi kapatıp Osmanlı İmparatorluğu’nun temelleri üzerinde durduğunuzu hissedin, hakikaten etkileyici. Türkiye’de yalnızca turistik kentleri değil, birçok farklı kenti de görme bahtım oldu. Bunun için nitekim minnettarım.” sözlerini kullandı.
“BİZİM ŞAHANE MÜZİKLERİMİZ VAR”
Mike Tramp, kendi ferdî öyküsünü ve seyahatini sanatıyla anlatma isteğini her vakit taşıdığını lisana getirerek, hayranlarının da müziklerinde kendilerini bulduğunu ve tıpkı hisleri paylaştığını çok sefer söylediğini tabir etti.
Rock müziğin devlerinin hala devasa stadyum konserleri vermeye devam ettiğini vurgulayan Tramp, “Ben yalnızca şunu söylemekten memnunum; bizim şahane müziklerimiz var ve neredeyse eski günlerdeki üzere devam ediyoruz. Her şey müzikle ilgiliydi, ateş, duman ve ışıklarla değil.” değerlendirmesinde bulundu.
“Mike Tramp’s White Lion” konseri, %100 Müzik katkılarıyla IF Performance Hall Beşiktaş’ta gerçekleşecek.
White Lion, 2006’da Türkiye’ye gelmiş ve 4 kentte kapalı gişe konserler vermişti.
patronlardunyasi.com
