Can Tunaboylu’nun eski sevgilisi Aybike Çelik uğradığı şiddet hakkında açıklamalarda bulundu
Yüzyüzeyken Konuşuruz kümesinin bas gitaristi Can Tunaboylu, eski sevgilisi Aybike Çelik’e şiddet gösterdiği gerekçesiyle 1 yıl 9 ay mahpus cezası aldı. Kendisi de müzikçi ve kelam müellifi olan Çelik, mevzuyla ilgili Sabah’tan Tuba Kalçık’a konuştu:
“Bu davada yaşadığım her şey, ruhumda derin izler bıraktı” diyen Çelik kelamlarına şöyle devam etti:
“Her mahkemeye adım attığımda gözümde tekrar tekrar canlanan o anları yaşamak kolay değildi. Her tabir verdiğimde, her savunmamda yaşadıklarımı yine hatırlıyordum; ama yanımda hissettiğim dayanışma sayesinde bu yükü taşımaya devam ettim.
Mahkeme Can Tunaboylu’nun “neticesi sebebiyle ağırlaşmış yaralama” kabahatinden cezalandırılmasına karar verdi lakin cezayı 1 yıl 9 ay olarak belirledi ve cezanın 2 yılın altında kalması sebebiyle kararın açıklanmasının geri bırakılmasına karar verdi. Avukatlarım Övgü Bingöl ve Yusuf Sidar Şahin ile verdiğim hukuk çabası sonucunda davayı kazandım lakin Can Tunaboylu hâlâ hür, güvenliğim hâlâ tehdit altında.
Şunu da belirtmek isterim; mahkemenin kararında, Tunaboylu’ya haksız tahrik indirimi ve düzgün hal indirimi uygulanmadı. Bunlar çok değerli, zira Tunaboylu tüm savunmasını haksız tahrik üzerine kurdu ve benim hakkımda olumsuz bir karakter çerçevesi çizmeye çalıştı ve haksız tahrik sonucunda ‘kendisini muhafazaya çalışırken dirseğinin değdiğini’ sav etmişti. Lakin kolum kırıldı ve yüzümde önemli darp izleri meydana geldi, bunların hepsi de darp raporuyla ispatlandı. Hukuksal sürecim devam edecek, bu karara itiraz edeceğiz. Bir davam daha var Can Tunaboylu ile. Eşyalarımı geri aldığım devirde, beni tehdit etmek maksadıyla eşyalarımın üzerine yerleştirilmiş bir mermi buldum. Bununla ilgili de kendisine açtığım tehdit cürmüyle ceza davası devam ediyor.”
‘ANNENİN SUÇLAMASI ASILSIZ’
Can Tunaboylu’nun annesi tıpkı vakitte sanatçı da olan Ayşe Tunaboylu’nun kendisine yönelik “Oğlum bu türlü bir aksiyonda bulunmuş olamaz, oğlumu manipüle etti” kelamlarını Aybike Çelik’e sorduğumda ise şunları söyledi:
“Davada, Can Tunaboylu’nun ‘haksız tahrik’ savları aslında düştü. Kendisine yönelik rastgele bir hakaretim yahut şiddetimin olmadığı mahkeme tarafından da onaylandı. Oğlu ismine daima konuşan ve oğlunun hayatındaki kararlara müdahale eden Ayşe Hanım’ın beni manipülasyonla suçlaması temelsiz. Yetişkin bir birey olan oğlu ismine hâlâ konuşmasından ne kadar müdahil olduğu açıkça görülüyor.
Ben empati mahrumu bir birey yetiştirmiş olabileceğini düşünüyordum, manipüle edilebilir bir birey yetiştirdiğini düşünüyorsa doğal ki buna inanabilir. Ayrıyeten, davada yüzümde ve kolumda gördüğü darp izlerine karşın Ayşe Tunaboylu’nun bana ulaşmaması sorulduğunda, “O benim dengim değil” üzere bir karşılık verdi. Benim ailem bu türlü bir durumda şiddete uğrayan kişiyi kesinlikle arar, yanında olurdu. Kendisiyle ‘denk’ olmadığımız konusunda sanırım tıpkı fikirdeyiz; aldığım aile terbiyesinin ve değerlerimin çok farklı olduğu ortada.
Duruşma sırasında, Can Tunaboylu’nun adresimi öğrendiği günden beri konutumun etrafında sıkça dolaştığı söz edilince, Kadıköy’ün oğlunun olduğunu bağıra çağıra savunan birine söyleyecek fazla kelam bulamıyorum. Sanatçı olarak inandığım pahalar, insan haklarına bağlılığım ve idealist bakış açım onunkilerden büsbütün farklı.
Bir periyot kendini aydın bir sanatçı ya da bayan hakları savunucusu olarak tanımlamış olabilir; fakat günümüz kıymetleriyle empati kuramayan, kendini yenileyemeyen biri olarak kaldığını görüyorum.”
patronlardunyasi.com
