İş dünyası fosil yakıtları terk ediyor, yenilenebilir enerjiyi seçiyor
Sivil toplum kuruluşları Fosil Yakıtların Ötesi (Beyond Fossil Fuels), E3G ve We Mean Business Coalition öncülüğünde Savanta tarafından kilit ekonomiler ve gelişmekte olan pazarlarda iş dünyası başkanlarıyla pak güç dönüşümüne ait bir anket gerçekleştirildi.
Anket, Türkiye, ABD, Avustralya, Brezilya, Kanada, Almanya, Hindistan, Endonezya, İtalya, Japonya, Meksika, Polonya, Güney Afrika, Güney Kore ve Birleşik Krallık’ta iş dünyası başkanlarıyla yapıldı.
Anketin sonuçlarına nazaran, şirketler yenilenebilir güçten elektrik üretimini destekliyor ve bu kapsamda süratli bir dönüşüm sürecinden geçiyor.
FOSİL YAKITLARI TERK ETME PLANI
Orta ve büyük ölçekli şirket yöneticilerinin yüzde 97’si kömür ve öteki fosil yakıtları terk etmeyi, yaklaşık yüzde 78’i ise 2035’e kadar yahut daha erken bir tarihte yenilenebilir güce dayalı bir elektrik sistemine geçişi destekliyor. Bu datalar, iş dünyasının yenilenebilir güce geçiş konusundaki tavrında global bir dönüm noktasına işaret ediyor.
Yöneticilerin dörtte üçü yenilenebilir güç kaynakları ve güç güvenliği ortasında güçlü bir bağ olduğuna inanıyor, yüzde 77’si yenilenebilir güç kaynaklarını ekonomik büyümeyle ilişkilendirirken, yüzde 75’i yenilenebilir güç kaynaklarını istihdam yaratmanın anahtarı olarak görüyor.
Hükümetlerin yenilenebilir güç yatırımlarına öncelik vermesini isteyen şirket yöneticilerinin yüzde 87’si gelecek 10 yılda kömürle çalışan elektrik kullanımına son verilmesini talep ediyor. Orta ve büyük ölçekli işletmelerin yüzde 43’ü 2030’a kadar kendi operasyonlarında kömür kullanımını bırakmayı ve yüzde 27’si 2035’e kadar bu maksada ulaşmayı planlıyor.
REKABET GÜCÜ TEHLİKEDE
Söz konusu yöneticilerin üçte ikisi kömürün evreli olarak kullanımdan kaldırılmasını ve yerine yenilenebilir güç, şebekeler ve depolama tesislerinin getirilmesini ve bu dönüşümün yeni gaz altyapılarını kalıcı hale getirmeden gerçekleştirilmesini istiyor. Meksika, İtalya ve Japonya üzere gaza bağımlı ülkelerde işletmeler yenilenebilir güce direkt geçişi destekliyor.
Dünyanın en büyük dördüncü gaz yataklarına sahip ABD’de ankete katılanların yüzde 65’i, kömür sonrası periyotta yenilenebilir güce direkt geçişi tercih ediyor.
Öte yandan, iş dünyası önderlerinin yarısından fazlası operasyonlarını ve yüzde 49’u da tedarik zincirlerini 5 yıl içinde yenilenebilir güce dayalı elektrik sistemlerine daha düzgün erişimi olan pazarlara taşıyacaklarını söz ediyor. Üst seviye yöneticilerin yüzde 89’u tedarik zincirlerini 10 yılda farklı pazarlara taşıyabileceklerini belirtiyor.
Şirketlerin bu tarafta tedbirler alması halinde, ülkelerin milletlerarası rekabet gücü ve gelirlerinin değerli ölçüde etkilenebileceği düşünülüyor.
Aynı vakitte işletmelerin birden fazla, hükümetlerin harekete geçmemesi durumunda yatırımlarını taşıyabileceklerine ait de ihtar veriyor.
Ülkelerin iş dünyası önderlerine nazaran, güçlü kurumsal dayanağa karşın birçok hükümet yenilenebilir güce net geçiş planlarından mahrum ve siyasetler gecikiyor.
TÜRKİYE’DE İŞ DÜNYASI BÜSBÜTÜN YENİLENEBİLİR GÜCE GEÇİŞİ DESTEKLİYOR
Ankete katılan Türkiye’deki iş dünyası başkanlarının yüzde 98’i de elektrik üretiminde fosil yakıt kullanımına son verilmesini isterken, yüzde 81’i gelecek 10 yıl içinde büsbütün yenilenebilir güce geçilmesini ve yarısından fazlası ise bu dönüşümün 5 yıl içinde gerçekleştirilmesini talep ediyor.
Üst seviye yöneticilerin birçok, yenilenebilir güç kaynaklarından üretilen elektriğin artırılmasının Türkiye’nin ekonomik rekabet gücünü ve ekonomik büyümesini artıracağını düşünüyor.
Temiz güce süratli geçişin iklime sağlayacağı yararlara ek olarak, üst seviye yöneticilerin yüzde 60’ı fosil yakıtlardan yenilenebilir güce geçişi güç güvenliğini artırmanın ve yüzde 62’si de atıl varlıklardan kaçınmanın bir yolu olarak görüyor.
Türkiye’deki şirket yöneticilerinin neredeyse dörtte üçü 2035’e kadar şirket elektriğinin büyük bir kısmının yenilenebilir güç kaynaklarından elde edileceğini öngörürken, bir kısmı Türkiye’de yenilenebilir gücün yaygınlaştırılmasına yönelik mevcut siyasetin yetersiz olduğunu düşünüyor.
TÜRKİYE’NİN YENİLENEBİLİR GÜÇ POTANSİYELİ YÜKSEK
Fosil Yakıtların Ötesi Kampanyacısı His Kutluay, anketin Türkiye’deki sonuçlarına ait değerlendirmesinde, global çapta iş dünyası önderlerinin yatırımlarını artık yenilenebilir elektriğin daha yüksek ve emniyetli olduğu ülkelere yapma kanılarını anımsatarak, “Bu durum, yüksek yenilenebilir güç potansiyeline sahip Türkiye için de kıymetli bir ihtar.” dedi.
Türkiye’nin elektrik üretiminde fosil yakıtların hissesini sıfırlayacak yenilenebilir güce dayalı bir sistemi bir an evvel planlaması gerektiğini kaydeden Kutluay, “Bu süreç pak güçten tüm toplumun faydalandığı ve personeller başta olmak üzere kimsenin mağdur olmayacağı bir adil dönüşüm planı ile hayata geçirilmeli. Lakin bu biçimde Türkiye, süratle değişen global ekonomik şartlar içinde rekabet gücünü koruyabilir ve varlığını devam ettirebilir.” değerlendirmesinde bulundu.
TEMİZ GÜCE GEÇİŞ KARARLILIĞI, YATIRIM VE EKONOMİK BÜYÜME İÇİN FIRSAT
E3G Üst Yöneticisi (CEO) Nick Mabey, şirket yöneticilerinin yaklaşık yüzde 80’inin gelecek 10 yıl içinde yenilenebilir elektrik sistemlerine süratli bir geçişi güçlü halde desteklediğini belirtti.
İş dünyasının birebir vakitte yenilenebilir elektriğe geçişi kolaylaştıracak daha güçlü hükümet siyasetleri istediğini lisana getiren Mabey, “Bu siyasetlere erişim, nereye yatırım yapılacağına karar verilirken en kıymetli öncelik olacak. Yenilenebilir gücün ekonomik ve güvenlik yararlarına yönelik bu güçlü takviye, hükümetlere Birleşmiş Milletler İklim Konferansı COP30 öncesinde tezli, global sıcaklık artışını 1,5 dereceyle sonlandırma maksadıyla uyumlu ulusal iklim planlarını belirleme konusunda inanç vermeli.” ifadelerini kullandı.
We Mean Business Coalition CEO’su Maria Mendiluce, fosil yakıtlardan uzaklaşma artık bir tartışma olmadığını, uzun vadeli rekabet avantajı, istihdam yaratma ve güç fiyatlarında istikrar için pak enerjiyi temel alan şirketlerin istikamet verdiği ekonomik bir gerçeklik olduğunu belirtti.
İş dünyası önderlerinin yenilenebilir güce yatırım yaptığını ve daha fazlasını yapmak istediğini kaydeden Mendiluce, hükümetlerin planlamayı hızlandırması ve yenilenebilir güç, depolama ve şebekeler için müsaade gecikmelerini ortadan kaldırması gerektiğinin altını çizdi.
Mendiluce, iş dünyasının pak güç sistemi kurma konusundaki kararlılığının, ülkelerin yatırım çekmesi ve büyümesi için büyük bir fırsat olduğunu tabir ederek, hükümetler ve şirketlerin birlikte çalışması gerektiğini kelamlarına ekledi.
patronlardunyasi.com
