20 milyon kasko teklifinden 8,5 milyonu poliçeye dönüşüyor
Holdingden yapılan açıklamada görüşlerine yer verilen Yaşar, kasko sigortasında tekliften poliçeye dönüşüm oranının, potansiyelin hayli altında olduğuna vurgu yaptı.
Bugün “kasko fiyatlarının yüksek olduğu” tarafındaki algının artık geçerliliğini yitirdiğini aktaran Yaşar, “Aksine, rekabetin tesiriyle kasko primleri bu periyot maliyetlerin 10 puan altında artışla seyrediyor. Fakat bu avantaj alanda gereğince karşılık bulamıyor. Teklif alınıyor lakin poliçeye dönüşmüyor. İnternette ve davet merkezlerinde alınan milyonlarca teklif, birden fazla vakit gerçek satın alma niyeti taşımıyor. Fiyat görmek için alınan, değerlendirilmeden kalan teklifler dönüşüm oranlarını önemli formda etkiliyor.” tabirlerini kullandı.
MÜŞTERİ TEMİNATI ANLAMIYOR, TEKLİFLER BOŞA DÜŞÜYOR
Yaşar, bir öteki değerli sorunun, müşterilerin teminat içeriklerini tam olarak anlayamaması olduğunu belirterek, şunları kaydetti:
“Ucuz bir kaskoyla daha kapsamlı bir eser ortasında ne fark olduğunu açıkça anlatamazsak, müşteri kararsız kalıyor ve poliçeden vazgeçiyor. Ayrıyeten tıpkı müşteri birden fazla acenteden teklif alıyor. Yalnızca biri poliçeye dönüşüyor, başka teklifler boşa düşüyor. Bu da oranları aşağı çekiyor. Trafik sigortası mecburî olduğu için yapılırken, kasko hala ertelenebilir bir harcama olarak görülüyor. Bu zihniyet de dönüşümü sınırlıyor. Bir öteki değerli yapısal neden ise araç parkımızın durumu. Bugün Türkiye’de trafiğe kayıtlı araçların ortalama yaşı 14,3 yıl, kamyonların 18, otobüslerin 16, arabaların ise 14,2 yıl. Hatta araçların yüzde 26’sı 21 yaş ve üzeri. Bu yaş kümesi, sigorta şirketleri açısından daha riskli olarak bedellendiriliyor.”
Yaşar, yılda yaklaşık 20 milyon kasko teklifi verildiğini, bunun yalnızca 8,5 milyonunun poliçeleştiğini tabir etti.
Bazı şirketlerin yaşlı araçlara ya teklif vermediğine ya da çok yüksek primlerle fiyatladığına dikkati çeken Yaşar, bu durumun doğal olarak kasko yaptırmak isteyen kullanıcının karşısına caydırıcı bir tablo çıkardığını vurguladı.
Yaşar, kasko poliçe sayısının trafik sigortasına nazaran düşük olmasının bir öteki nedeninin, kesimdeki risk yaklaşımı olduğunu kaydederek, “Bu noktada, daha istikrarlı, yaş bazlı esnek fiyatlama modelleri geliştirilmesi gerektiğini düşünüyorum.” değerlendirmesinde bulundu.
“ACENTELER SADECE FİYAT ODAKLI REKABETTEN DEĞİL, BEDEL ODAKLI DANIŞMANLIK YAKLAŞIMINDAN BESLENMELİ”
Uzun müddettir dalda yer alan “Dar Kasko” eserinin, bugüne dek hak ettiği karşılığı tam manasıyla bulamadığını tabir eden Yaşar, fakat bugün galericiler ve ikinci el oto satıcıları üzere yeni kullanıcı kümelerinin oluşmasıyla dar kaskonun yine güçlü bir alternatif haline geldiğini belirtti.
Yaşar, bu kümelerin, ellerindeki araçları satışa sunmadan evvel kısa periyodik garanti altına almak istediğine işaret ederek, “Ancak klasik kasko eserleri, bu kısa vadeli muhtaçlığa cevap vermekte zorlanıyor. Bu noktada dar kasko devreye giriyor. Daha uygun primli, hudutlu fakat maksada hizmet eden teminatlarla oluşturulmuş bu eser, bu kere yanlışsız segmentte, yanlışsız gereksinime yanıt vererek gerçek karşılığını bulabilir.” sözlerini kullandı.
Sigorta kesimi olarak artık gereksinime özel, açık, anlaşılır ve sade eserler üretmeleri gerektiğine dikkati çeken Yaşar, “Dar Kasko üzere modüler yapılar, sırf ikinci el araç satıcıları için değil, genç şoförlerden kent içi kısa ara kullanıcılarına kadar geniş bir segmente hitap edebilir. Müşteriye yalnızca fiyat göstermek yetmez. Teminat farklarını sade ve net biçimde anlatmalıyız. Dijital teklif sistemleri bu anlayışa nazaran tekrar kurgulanmalı. Acenteler sırf fiyat odaklı rekabetten değil, bedel odaklı danışmanlık yaklaşımından beslenmeli.” değerlendirmesinde bulundu.
Yaşar, Türkiye Sigorta Birliğinin, sigorta okuryazarlığını artırmak ve sigortalı adaylarının şuurlu kararlar verebilmesini sağlamak maksadıyla yapay zeka dayanaklı bir chatbot uygulaması üzerinde çalıştığını aktararak, şunları kaydetti:
“Bu sistem, tüketicilere sigorta kavramları, teminat içerikleri ve poliçelere dair genel bilgilendirme sağlarken ticari yönlendirme yapmadan, kullanıcıyı yanlışsız bilgiyle buluşturarak kesime duyulan inancı artırmayı hedefliyor. Tüketicilere sigorta kavramları, teminat içerikleri ve poliçelere dair genel bilgilendirme sağlayacak. Ticari yönlendirme yapmadan, kullanıcıyı gerçek bilgiyle buluşturarak bölüme duyulan itimadı artırmayı hedefliyor. Bu sayede hem gerçek bilgiye basitçe ulaşılacak hem de karar verme süreçleri desteklenecek. Yani bu uygulama, yalnızca bilgilendirme değil, vakitten tasarruf, bağlantı kolaylığı ve kesimle gerçek temas kurma manasında da büyük bir dönüşümün habercisi olacak.”
Yaşar, kaskonun sırf aracı değil, hayatı, vakti, emeği ve huzuru da koruduğuna işaret ederek, “Bu pahası toplumun her kesitine anlatmak, hepimizin ortak sorumluluğudur.” sözünü kullandı.
patronlardunyasi.com
