Faiz kararı öncesi Ekonomim yazarı Emre Alkin’den net mesaj: Faiz artışı en düşük ihtimal, şansı yüzde 20
İşte Ekonomist Emre Alkin’in Nasıl Bir İktisat gazetesinde kaleme aldığı o yazı:
Yarın Merkez Bankası faiz kararını açıklayacak. TCMB’den çıkacak kararın ne olacağına dair fikir yürütmek gerekiyor. Bunun için de şu ana kadar olan bitenlere göz atmakta yarar var:
19 Mart’ta başlayan siyasi gelişmeler ve Trump’ın kararlarının yarattığı dalgalanma sonucunda Merkez Bankası, rezervlerden 45 milyar dolar civarında döviz satmak mecburiyetinde kaldı. Son sayı buydu.
Bu ortada yurtiçi yerleşikler bu vakte kadar peyderpey sattıkları 20 milyar doların tamamını tekrar satın almış durumdalar. Dolar kurunu 38 TL civarında tutmaya çalışan Merkez Bankası’nın bir kur atağından rahatsız olduğu aşikar. Lakin şu ana kadar dövize direkt müdahale haricinde faiz ile ilgili bir adım atmadı. Tersine bankaların faizleri yüksek tutmasını sağlayacak bir ortam hazırladı. Tüm bunlar yaşanırken, iktisat idaresinden daima olarak “her şey denetim altında” biçiminde yorumlar yapıldı. O vakit ortaya üç senaryo çıkıyor:
– Şayet Merkez Bankası ve iktisat idaresi, siyaset cephesinden gelecek her türlü yeni gelişmeye kendini hazırlıklı görüyorsa, faizleri düşürmeye devam edecektir. Kamuoyunun yaşananları unutmaya başladığını düşünerek “yaz aylarına girerken döviz talebi azalacaktır” diye düşünüyor olabilirler. Geçen yıl da tıpkı eğilim içindeydiler. Münasebetiyle “biz yolumuza devam ediyoruz” bildirisini vermek isteyebilirler. Bu ortada nakdî imkanları yeterlice zorlaştırıp, bankaları faiz yükseltmeye sürükleyebilirler. – Merkez Bankası yurt dışı kredibiliteye en az siyasetten gelebilecek bir ikaz kadar dikkat etmekte. Kimi uzmanların itimatla bahsettiği isimlerin prestiji son süreçte oldukça yara aldı. Yaşanan gelişmelerin şiddeti azalana kadar faizleri sabit tutmayı tercih edebilirler. Bana kalırsa en mantıklı davranış bu olur. Fakat bizler Merkez bankası’nın ne yapması gerektiğini söylüyoruz. Ne yapacağını kestirmek için niyetlerini okumak gerekiyor.
– Herkesi şaşırtacak bir biçimde geçen toplantıda indirdikleri faizi tekrar yükseltme imkanları da var elbette. Zira kim olduğunu pek bilmediğimiz “piyasa katılımcıları” son ankette enflasyon beklentilerini yükseltmiş gözüküyor. Bu ortada hanehalkı ve gerçek kesim de birebir halde anketlere daha yüksek enflasyon beklentisi ile yanıt vermişler. Bir evvelki unsurdan hareketle, hazır tüm dünyada enflasyon beklentileri yükselirken herkesi şaşırtacak bir atılım yaparak, bozulmuş prestijlerini düzeltmeye çalışabilirler.
FAİZ YÜKSELTME EN DÜŞÜK İHTİMAL
Açıkçası bundan öteki ihtimal olmadığına nazaran artık en yüksekten en düşük ihtimale nazaran sıralama yapalım. Faiz yükseltme en düşük ihtimal. Buna %20 civarında baht veriyorum. Fakat öteki seçenekler ortasında karar vermek sıkıntı. Zira Merkez Bankası idaresinin “yapması gereken” ile “yapmak istediği” ortasında bocaladığını görüyorum. Misyon alanların, yurt dışıyla çok sıkı fıkı olmaları sebebiyle %40’ar ihtimale sahip olan iki seçenek ortasından karar verebilmek için piyasadaki hareketlere bakacağım.
FAİZE DOKUNMADAN DEVAM EDECEKLERİNİ SÖYLEMEK İSTERDİM
Eğer piyasalarda sert dalgalanmalar gerçekleşmiyorsa büyük ihtimalle faize dokunmamayı tercih edeceklerini kendi ortalarında konuşmaya başlamışlardır. İkinci seçenekte ise döviz satışının devam edip etmediğini denetim etmek lazım. Tüm güzel niyetimi kullanarak, bu seferlik faize dokunmadan devam edeceklerini söylemek isterdim. Lakin Bakan Şimşek’in ısrarla “enflasyon düşecek göreceksiniz” demesi başımda soru işaretleri yaratıyor.
Sonuç olarak piyasaların beklentisi faizlerin sabit tutulması olsa da, Merkez Bankası’nın hala sürpriz yapabileceğine dair beklentimi güçlü tutuyorum desem yanlış olmaz. Haydi bizi şaşırtsınlar.
patronlardunyasi.com
