Prof. Dr. Osman Müftüoğlu bugünkü yazısında “Kırışıklık ihtilaline hazır mıyız” başlıklı yazı kaleme aldı.

İşte Müftüoğlu’nun yazısının tamamı:

Hepimiz çok yeterli biliyoruz ki yaşlanmak hayatın vazgeçilmez bir kesimi.

Ona direnmek, onunla hengame etmek, geriye çevirmeye çalışmak ise yapılabilecek en büyük yanlışlardan biri. Yaşlılığa direnmek yerine onunla birlikte, “kol kola girerek hayatı güzelleştirmeye çalışmak” en yanlışsız, akılcı, yararlı, şık ve hoş yaklaşım. Öbür taraftan yaşlanma sürecinden doku, organ ve sistemlerimizin eşit oranda etkilenmediği de kesin. Kimilerimizin kalbi beyninden, böbreği karaciğerinden, akciğerleri sindirim sistemlerinden daha süratli yaşlanabiliyor. Ve şu bilgi de net ve kesin: Cildimiz, yaşlanmadan nasibini en erken ve en çok alan organlardan biri, hatta birincisi. Ne var ki her bir kırışıklık başımızdan geçenlerin, hayatın önümüze çıkardığı zorluklara rağmen gösterdiğimiz dirençlerin, arbedelerin, hüzünlerin ve sevinçlerin de bir anısı. Geçmişten gelen her şeyimiz üzere o kırışıklıkları da kucaklamak, yok şayet istemiyorsak da onlarla arbede etmeden nazikçe uğraşmak ise en doğal hakkımız. Birçok insan yaşlanma sürecini zarafetle kucaklayıp fizikî ve ruhsal sıhhatine gereken ihtimamı gösterirken tahminen de bu nedenle cildini birinci sıraya koyuyor ve işe oradan başlıyor. İç hoşluğu ile dış hoşluğu birleştirmek yaşlanmayla gelen değişiklikleri daha kapıdan içeri girmeden değiştirmek bence de takdir edilmesi gereken bir gayret. Önünde anlayışla ve hürmetle eğilmeniz lazım. Pekala o eforun dipnotlarında neler var?

İYİ HABER
CİLT GENÇLİŞTİRMEDE DE BİR İHTİLALİN KAPISINDAYIZ

Cilt yaşlanması ile gayret seyahatine yüzyıllar evvel cildimizdeki yaşlılık değişimlerini saklamakla başladık. Önümüze konan tahliller her daim yapıları değişen cazip ancak birden fazla vakit da gülünç “kozmetik ürünler” oldu. Vakitle gördük ki bu iş yalnızca “saklamakla/gizlemekle” başarılamayacak. Biz de yeni tahlillere yöneldik, yeni ve diğer kapılar çalmaya başladık. 20-30 yıl evvel bu türlü bir kapı nihayet aralandı. “Kozmetik dermatoloji” olarak tanımlanan yeni bir alan karşımıza çıktı. Kozmetik dermatoloji cildimizi içten ve dıştan muhafaza, kollama, yaşlılığa bağlı değişikliklere fren olma savındaydı. Retinol, E vitamini, C vitamini, hyalüronik asit, ceramid, gliserin, alfa lipoik asit, alfa hidroksi asitler ve gibisi onlarca farklı doğal kimyasal içeren cilt bakım eserleri “derma kozmetikler” olarak tanımlanarak piyasaya sürüldü ve milyar dolarları bulan muazzam satış sayılarına ulaştı. Fakat görüldü ki derma kozmetikler de bizi istediğimiz gayeye ulaştıramıyor. Pekala sonra ne oldu?

SONRASI
DİKKAT! REJENERATİF TIP GELİYOR

Derma kozmetiklerden sonrası son 10 yılın en şaşırtan ve baş döndüren öyküsüdür. Ve hepimizin başını döndüren bir cilt gençliği öyküsüdür. Ve o öykünün başrol oyuncusu “REJENERATİF TIP” ile onun vazgeçilmez yol arkadaşı haline gelen “REJENERATİF / YENİLEYİCİ DERMATOLOJİ”dir. Pekala, bu yeni alanda neler oluyor? Hangi mucize tahliller öneriliyor. Bu önemli ve aktüel sorunun cevabını bir sonraki kutuda bulabilirsiniz.

SIKI DURUN
‘HİGHTECH REJENERATİF DERMATOLOJİ’ KAPINIZI AÇIYOR

Cilt bakımı dünyasında gezinirken bilhassa de cilt bakım ürünlerini/cilt yaşlanmasıyla çaba eden doğal ve inançlı seçenekleri ararken hakikat eseri seçebilmek önemli bir dikkat ve bilgi birikimi gerektiriyor. Zira her cildin, her yaşın, her cinsin hatta her ömür stili seçimlerinin yaşlanma sürecindeki bir ciltte yarattığı ya da yaratabileceği sonuçlar farklı. Bu nedenle gereksinimlere en uygun eserleri seçmek -bu eserlerin hayli kıymetli olduğu da dikkate alınırsa- son derece kıymetli bir detay. Bana sorarsanız -ki sormanızda yarar olduğunu düşünüyorum- süreci kolaylaştırmak için cilt tipinizi, meselelerinizi, tasalarınızı ve amaçlarınızı değerlendirebilecek bir dermatolog yahut estetik tıp hekimiyle yola çıkın. Bu uzmanlar cildinizin özel gereksinimlerine nazaran belirlenmiş “REJENERATİF HİGHTECH BİYOLOJİK ESERLER VE ÇÖZÜMLER” için size en uygun eserleri belirleyecek ve tavsiye edeceklerdir. “Kollajen, elasten, hyalüronik asit” üretimini teşvik eden, cildinizdeki yaşlı fakat ziyanlı “zombi hücreler”in sayısını azaltabilen, cilt hücrelerinizdeki güç santralleri “mitokondriler”i aktive edebilen ve cildinizi yaşlandıran “hücresel DNA hasarları”nı azaltıp cildinize daha çok nem, parlaklık ve gençlik kazandıran, cildinizin en kıymetli yaşlanma tetikçisi olan “UV hasarları”ndan onu koruyan en güzel eserleri size o uzmanlar tavsiye edeceklerdir. “Peki o eserlerin içinde neler olmalı hocam?” diyorsanız şayet bugünlük yalnızca onların isimlerini alt alta yazmakla yetineceğim, ayrıntılar için de sizi bir diğer yazımda konuk edeceğim.

KESİP SAKLAYIN
CİLDİNİZ İÇİN HİGHTECH REJENERATİF GENÇLİK SIRLARI

-HİBROZOM / MİRNA / EKSOZOM ESERLERİ: Yalnızca eksozom olması yetmiyor. O eserin hibrozom yapısında olması da gerekiyor.

-HIGHTECH PEPTİTLER: Bilhassa zombi hücreleri bloke eden peptitlerin yararları bilimsel olarak da kanıtlanmış durumda. Bunlar kolajen peptitlerinden farklı ve zombi hücreleri hedefleyen ve çok özel patentli peptitlerdir.

-ÜROLİTHİN A: Muazzam bir mitokondri aktivatörü ve cilt hücrelerinin mitokondrilerini de gençleştiriyor.

-NAD: Niyasinamid yahut yol arkadaşlarını içeren eserler cilde gençlik ve kalite aşılıyor.

-ALFA KETOGLUTARAT: Bu molekülü çoğunuzun birinci kere duyduğuna eminim lakin bundan sonra çok sık duyacağınızı da şimdiden bir kenara not edin derim.

NOT: Üstteki eserlerle ilgili ayrıntıları bir öteki yazımda sizinle etraflıca paylaşacağım.

patronlardunyasi.com