Çokuluslu firmalar kozmetikte üretim için Türkiye’ye göz kırptı

Enflasyonist ortamla birlikte alım gücünün düşmesi, tüketicinin hoşluk harcamalarını engellemedi. Hem küresel ölçekte hem de Türkiye’de yılı en az yüzde 10 büyüme ile kapatan kozmetik bölümü, 2025 yılında da tıpkı oranda büyüme bekliyor. Yaklaşık 500 milyar dolara ulaşan dünya kozmetik pazarında sabun ve temizlik eserleri eklendiğinde pazarın hacmi 750-760 milyar dolarlara kadar çıkıyor. Kozmetik dalında dünyanın 29’uncu büyük pazarı olan ve çokuluslu birçok firmanın gözdesi haline gelen Türkiye’de ise pazarın büyüklüğü 22 milyar TL’ye ulaştı. 2025’te bu sayının 25 milyar TL olması bekleniyor. Türkiye’deki ekonomik gelişmeye bağlı olarak, kozmetik ve şahsî bakım eserleri pazarı her yıl ortalama yüzde 10 büyüyor.
DOĞAL ESERLERİN HİSSESİ YÜZDE 5
Dünya’dan Nurdoğan Ergün’ün haberine nazaran, pazarda doğal kozmetik ve şahsî bakım eserlerinin payının ise yüzde 5 civarında olduğu iddia ediliyor. Sektörde en büyük hisseye sahip olan eserler ise saç bakım ürünleri. Şampuanlar saç bakım eserlerinin yaklaşık yüzde 59’unu oluşturuyor. Traş eserleri, tüy dökücüler, banyo ve duş eserleri özellikle el sabunları, dudak ve göz makyaj gereçleri, deodorantlar ve ter önleyici ürünler, parfümler, kolonyalar ve bebek bakım eserleri en önemli üretilen eserler.
TÜRKİYE ZİNCİR MARKETLER İÇİN ÜRETİM ÜSSÜ OLUYOR
Kozmetik Üreticileri ve Araştırmacıları Derneği (KÜAD) Yönetim Kurulu Üyesi ve KÜAD Kongre Başkanı Fuat Arslan, kozmetik sektörünün günümüzde epeyce süratli büyüyen bir dal konumunda olduğunu söyledi. Arslan, “Sağlık ve doğal ögelere olan eğilimin artması sektörde bir ilgi yaratır durumda ve tanınan kültürde cilt bakımının artık çok daha kıymetli bir yer edinmesi, şu anda yaşanan büyümenin değerli dinamikleri arasında” dedi.
Kozmetik kesiminin, yatırımcılar için hali hazırda cazip yatırım fırsatları sunan bir alan olduğunu lisana getiren Arslan, “Kapasite kullanım oranları açısından da gitgide büyümeye devam eden sektörlerin başında geliyor. Eser ve tüketici pazarında yaşanan yükselişler mahallî markaları da etkiliyor, yurt içinde satış yapan mahallî markalar, cilt ve saç bakımı, sabun üzere bazı temizleyici gruplarda pazar lideri durumunda” diye konuştu.
Türkiye kozmetik sektörünün, milletlerarası işbirliklerini geliştirerek zincir mağazalar için de bir üretim üssü olma yolunda ilerlediğini belirten Arslan, “Türk kozmetik bölümü bilgi, teknoloji, genç ve dinamik iş gücü, yetişmiş işçi yapısı, coğrafik avantajları sayesinde gelecek ismine büyük fırsatlar barındırıyor. Dalımız üretim kabiliyetlerini her geçen gün artırması, teknolojik yenilikleri ve küresel trendleri süratli bir şekilde takip ediyor olması uluslararası rekabetini güçlendiriyor” diye konuştu.
2025’TE İHRACAT GAYESİ 3.3 MİLYAR DOLAR
Dünyanın 200 ülkesine ihracat gerçekleştiren Türkiye kozmetik ve şahsî bakım kesimi, 2024 yılında 3 milyar dolarlık ihracat rakamına imza attı. Yalnızca, İKMİB bünyesinde 4. Küme olarak tanımlanan Uçucu Yağlar, Kozmetik ve Sabun kategorisinde kıymette yüzde 14.9 artışla 1.9 milyar dolar ihracat gerçekleştirildi. En fazla ihracat yapılan ülke ve bölgeler arasında yüzde 21.8’lik artışla 168.9 milyon dolarlık satış yapılan Rusya Federasyonu, yüzde 8.9’luk artış ve 154.9 milyon dolarla Irak ve 114.8 milyon dolarla ABD birinci üç sırada yer alıyor.
Bu ülkeleri, Hollanda, İran İslam Cumhuriyeti, Birleşik Arap Emirlikleri, İngiltere, Libya, Almanya ve Fransa takip ediyor. Kozmetik kesiminin küresel pazardaki hissesini artırmaya devam ettiğini tabir eden Fuat Arslan, 2025 ihracat hedefini de 3.2-3.3 milyar dolar olarak açıkladı. Arslan, “Sektörümüzün milletlerarası pazardaki hissesini artırabilmesi için dünyadaki dönüşüme ayak uydurması, yenilikçi ve sürdürebilir yöntemleri uygulayarak rekabet gücünü artırması bir zorunluluk haline geldi” vurgusu yaptı.
SAHTE ESERLER TÜKETİCİ SIHHATİNİ TEHDİT EDİYOR
Kozmetik bölümünün süratli büyümesi ve cazip yatırım alanı haline gelmesi, uydurma eserlerin de pazarda süratle çoğalmasına yol açıyor.
Konuya dikkat çeken Fuat Arslan, “Sektörün yatırım manasında cazip fırsatlar sunması bir ekip makûs niyetli ve etik olmayan fırsatçıları da kendine çekti. Son periyotta artan uydurma eserler ve tüketici nezdinde oluşan bir kadro olumsuz tepkiler temel bir sorun oluşturdu.
Tedarik zincirinin tüm kademelerinde bilgi eksiklikleri yaşanmakta ve bu durum eser güvenliğini etkiliyor. Tüketiciyi bilinçlendirmek maksadıyla KÜAD olarak kozmetik eserlerin güvenliği ve tüketici bilinçlenmesini desteklemek maksadıyla ‘Tüketici El Kitabı’ oluşturduk” dedi.
SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK KONGREDE MASAYA YATIRILDI
KÜAD Kongre Başkanı Fuat Arslan, 8. Milletlerarası Kozmetik Kongresi’nin, ‘Biyoteknolojinin Kozmetik Bölümündeki Etkisi’ temasıyla düzenlendiğini belirtti. Arslan, “Kongre, bölümdeki biyoteknolojik gelişmelerin, sürdürülebilirlik anlayışının ve dijitalleşmenin nasıl daha yenilikçi ve tesirli hale getirilebileceğini göstermesi bakımından büyük bir adım oldu. İştirakçiler, kozmetik bölümünün geleceğini şekillendiren fikirleri tartışırken, Türkiye’nin güçlü dijital altyapısının küresel pazarlarda daha fazla yer almasına imkan sağladı. Kongre, daldaki toplulukların bir ortaya geldiği, işbirliklerinin güçlendiği ve geleceğe yönelik vizyonların paylaşıldığı kıymetli bir platform oldu” dedi.
patronlardunyasi.com